Erken Tanı ve Tedavinin Önemi

 

Normal işiten bir bebeğin işitsel girdisi anne karnında 20.Haftadan itibaren başlamaktadır.

İşitme kayıplı bebek bu girdiden muaf kaldığı için erken tanı ve tedavinin önemi göz ardı edilemeyecek kadar fazladır çünkü bebeğin akranlarını yakalaması için erken tanı ve tedavi alıp rehabilitasyon sürecine girmesi gerekir. Aksi halde birey konuşma gecikmesi başta olmak üzere gelişim açısından akranlarından geri kalmaktadır.

Bu yüzden bebeğe doğumundan itibaren en geç 1 ay içerisinde işitme taraması yapılıp herhangi bir işitme kaybı varsa ilk 2-3 ay içinde tanılanıp, tanılandıktan en geç 1 ay içerisinde uygun tedaviyi alması gerekir.

Yeni doğanın işitme tarama programına girmesi yasal zorunluluktur ve bu tarama programı maksimum 30 dakika sürmektedir.

 

Bu aşamalar takip edilirse çocuk kritik dönemi kaçırmayıp(beynin gelişime en açık olduğu evre) akranlarını gelişim açısından yakalayabilmektedir. İşitsel açıdan kritik dönem 3.5 yasa tekabül eder bu veri de erken tanı ve tedavinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.

 Yapılan çalışmalar göstermiştir ki normal işiten bir bebeğin 5 yaşına kadar olan sürecinde işitsel girdisi ne kadar yoğun olursa akademik başarısı (okuma, yazma, anlama, çözümleme vs.) iyi anlamda o kadar etkilenmektedir. Bu gelişimlerin olması için anne karnında 20.haftadan 5 yaşına kadar olan süreçte ortalama 20.000 saatlik dinleme becerisi olmalıdır.

Bebek erken tanı ve tedavi almaz ise konuşma becerisinden akademik becerilerine kadar kısaca hayatı etkilenmektedir.

Bu yazı bilinçsizlik yüzünden çocukların hayatının etkilenmemesi adına yazılmıştır.

Yazar: Stajyer Odyolog Emir YOĞUN